.

.
» » » » » » » NiHAT GENÇ: MÜTEAHHiT OSSURUĞUYLA DOLAN CHP

nihat genç chpyi bitirmeye çalışan sözcü ve halk tv

Türk Ordusu’na cemaatçi Amerikan ajanlarının operasyon başlatmasıyla birlikte ordu ve toplum içinden o ana kadar hiç görülmeyen bir ‘deha’ çıktı ortaya, bağımsız, milli, mücadeleci, yılmayan, göğsünü geren, korkusuzca karşı koyan onlarca aydın onbinlerce soylu yürekli insan..

Ve aynı günlerde hastalıklı piskopat Atatürk isminin rozeti ve suistimaliyle yaşayan gardırop Atatürkçüsü tayfa korkudan toz olup kayıplara karıştılar.

 O günlerde söyledik, bu hukuksuz günlerin tek güzel tarafı, milli bağımsızlıkçı aydınlar nihayet gardırop Atatürkçülüğünden kurtulmuş oldular.. 

 Zavallı ruhsuz her iktidara Nato’ya Amerika’ya zamanında Kenan Evren’e eğilen bu insanlar kişiliklerine uygun hareket edip kavga anında ‘görülmez’ oldular.. Ancak bu mutluluğumuz uzun sürmedi..

Hortum fırtına çekildikten sonra tek yıkılmayan ayakta kalan en sağlam yapının gardırop Atatürkçülüğü olduğunu şaşkınlıkla izledik..

Gardırop Atatürkçüleri’nin yeniden sahne alması, Sarıgül’ün belediye başkanlığı adaylığıyla başladı. İkazlarımıza rağmen Sarıgül’ü destekleyen yazılar ve kampanyalar başlattılar..

Alın işte İstanbul CHP belediyelerini bok götürüyor. Halk TVde pazarlanan ve palazlanan delege ağaları ve onların figüranlarına henüz ekranda ve yazılarımızda sert karşı çıkışlara başlamadan önce, karşımıza alıp, incelikle, kibarlıkla, efendi efendi, CHP’yi felakete sürüklediklerini her ortamda söyledik.

Henüz ekranda ve yazılarımızda bağırmadan önce yakalarına yapıştık ve  

Halk TV ve Sözcü’nün CHP’yi 
ahlaksızca 
bitirmekte 
olduğunu tane tane anlattık.

Ne oldu, fırından yeni çıkmış mis gibi ekmeğin ortadan ikiye kardeşçe bölüştürülen kokusuyla siyaset yapması gereken CHP’nin, müteahhit osuruğuyla, yeni CHP’yi tıka basa doldurduğunu gördük.. 

 Gardırop Atatürkçüleri durur seni beni dinler mi, dinlemez, peşinden Ekmeleddin adaylığı gündeme geldi.

Yine tane tane yüz yüze söyledik, gardırop Atatürkçüleri’ni kim tutar, Ekmeleddin güzellemeleri başladı, yemediğimiz dayak kalmadı, ismimize sansür ambargo, kovma lanetleme yok sayma, gırla gitti..
Gardırop Atatürkçüler’ini kim tutar? Zihinsel açıdan hasarlı ne kadar boş adam var CHP’ye dolduruldu ve gardırop Atatürkçüleri’nin yeni kuşağı sol yumruk kaldırıp göz boyayan liberal bir kuşakla aynı pis kokular içinde bütünleşip buluştular..

 CHP çok geçmeden ahlaken ampute futbol takımına döndü.. F

aydasız onlarca isim delege ağalarıyla partiye taşındı, CHP’ye en uygun gösterişli ama içi boş gardırop takımları ısmarlandı… Herşeyden önce ahlaki ortam infilak etti..

Ortaya dökülen rezaletler yenilir yutulur gibi değil, delege ağalarının pazarladığı ve palazlandırdığı bu faydasız figüran isimleri, ekranlarda yıkayıp yağlayan kahraman gazeteciler suçüstü yakalandılar..

Suçüstü yakalanınca şimdi el çabukluğuyla savunmaya geçtiler, Dıckens’ın Oliver Twist öyküleri yazmaya başladılar, benim programımdaki adaylar yoksul sobasız deftersiz mum ışığında okumuş Anadolu çocukları edebiyatına başladılar.

 Doğrudur, bir kasa çürümüş üzümü ayıklasak içinde şüphesiz henüz çürümemiş bir üzüm tanesi bulabiliriz, siz, çöpe dökülmekte olan koca üzüm kasasından ne haber, ona cevap verin..

Yetmedi, gardırop Atatürkçülüğünün, o gardırobun mobilyası o mobilyanın ahşabı tahtası odunu, Kenan Evren’in Tahsin Şahinkaya’nın cenazelerine çelenk gönderen Celal Şengör gibi isimler genelkurmay başkanı Hulusi Akar’a kefil olan yazılar yazmaya başladı.. Yetmedi, yine ODA TV yazarlarından Kemal Üçüncü bey, Celal Şengör’le aynı yolu deniyor, yazısına önce ‘aydınlanma’ girizgahı yapıyor, bu aydınlanmanın ışıklı yolunda laf dönüp dolaşıyor ve Hulusi Akar yeni bir kefile daha kavuşuyor..

 Aydınlanmayla başlayıp Hulusi Akar’la yazısını bitiren bu örneklere bir yenisi daha katılıyor..

Yetmedi, Doğu Perinçek bey, geçmişi düzeltemeyiz, ordu PKK’ya karşı savaş veriyor, savaş cephesindeyiz, orduyu yıpratmamalıyız gibi açıklamalarla ‘tanımlanamaz’ bu Hulusi Akar ittifakına yeni bir şüpheli perde daha çekiyor!

Yetmedi gardırop Atatürkçüsü Celal Şengör’ün Hulusi Akar’a kefil olması manşete çekiliyor..

Savaşan orduyu yıpratmamalıyız, doğru, ama bunun için kör de olmamalıyız..

Orduyu yıpratmamak ayrı o ordunun emir-eri bir yazar hiç olmamalıyız..

Silahlı kuvvetler ve hukuk kadrolarının beyni yıkanmış şartlanmış ve ajanlıkta kullanılan kör yılanlarla doldurulmuş olduğu tazeliğini korurken, birden, Hulusi Akar ismine ‘kefil’ bir ittifakın gümbür gümbür geldiğini hiç konuşmamak söylememek çok ayrı..
atatürkten son mektup

1881-38(*_*)_Bitmeyen^Başlangıç--Unknown

Zamanın yeniliklerine ayak uydurmayı kafirlik sayanların bu ZANNI islamı kafirlere esir etmek istemek değildirde nedir?HER SARIKLIYI HOCA SANMAYIN HOCA OLMAK SARIKLA DEGIL BEYiNLEDiR...M.K.ATATÜRK.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt