.

.
» » » » » » » » » YılmazÖZDiL HÜRRiYET AKP işbirliği


Hürriyet yazarı Bekir Coşkun'dan bomba itiraflar: "Dürüst olmak lazım! Ben kovulmuş olsam Emin'in (Çölaşan) kılı kıpırdamazdı" 

22 Şubat 2009 Hürriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun, gazeteden kovulan arkadaşı Emin Çölaşan ile ilgili Vatan gazetesinden Sanem Altan'a bomba açıklamalar yaptı: Dürüst olmak lazım! Ben atılsam, Emin kılını kıpırdatmazdı. 
Emin Çölaşan’ın kovulmasından sonra da siz zor günler yaşadınız değil mi? Çok mu yakın iki arkadaşsınız siz gerçekten? 
Kanka değiliz. Rakibiz bir yerde. Dürüst olmak lazım. Grup çalışması yapamazsın gazetecilikte. Bireyseldir. Yazılarından dolayı kim kovulmuş olsa ben onun için de aynı tepkiyi verirdim Hürriyet’te. Ama beni atsalar Emin’in kılı kıpırdamazdı. Umrunda bile olmazdı. Ne diyeceğini de biliyorum “Bekirciğim geçmiş olsun. Olur böyle şeyler, üzülme, herkesin başına gelir” diyecekti. Bir daha da aramazdı. Yemin ediyorum böyle olurdu. Bu benim gerçek düşüncem.. 





Bugün Yılmaz ÖZDiL beni 2'de bir atıyorlar diyor.


Peki nedir bu atılma'nın sebebi.

2.ci olarak bugün can ciger kuzu sarması olduğu kişiler kendisiyle aynı HÜRRiYYET Gazetesinin altındaki Mekanın ürünü olduğu için mi samimiler,Yoksa kendisini çok sevdiklerinden mi?

AKP ye muhalif diye bir çok yazar sanki aynı çizgideymiş gibi görünsede aslında durum böyle değil.

22 Şubat 2009'da EMiN ÇÖLAŞAN'nın  başına gelen kovulma sonrası yaptığı açıklamada ,''Benim başıma gelseydi Emin kılını oynatmazdı'' sözleri dikkat çekici aynı zamanda da düşündürücü.

Peki bugün SÖZCÜ gazetesinde yazan EMiN ÇÖLAŞAN AKP muhalefetini bozmadan ART AVRASYA'da Mustafa Balbay ile yaptıkları tv programından sonra gazete ile muhalif çizgisini sürdürmeye çalışıyor.

Bekir COŞKUN Geçmişte yaptı açıklamadan sonra ise şimdi SÖZCÜDE.

Emin Çölaşan ile birlikte çalışacaklar. . . Peki LiONS VE ROTARY Klüplerinden Ödül alan UĞUR DÜNDAR neden sözcüde hep ısrar etti gerçekten ona kapısını açan bir başka gazete bulamadı mı?


Doğan medyasından sonra ? Yoksa SÖZCÜ gazetesinde de HÜRRiYET gazetesinde olduğu gibi bina'nın altında bir mekan ve ''GÜÇ ODAKLARI'' tarafından korunan bir yazarlık serüvenleri mi  var ?


Gelelim`Atatürk ve Masonluk kitabına`
Türkiye Hür ve Kabul Edilmiş Büyük Locası tarafından yayınlanan kitapta Atatürk`ün Risorta Locası`ndan alındığı iddia edilen `Masonluk Belgesi` de yeralıyor:`Rivista Masonica Dergisi`nin 1973 yılındaki bir sayısından alınan belge ile Türkiye Büyük Locası arşivinde bulunuyor. Yazar Tamer Ayan`ın iddiasına göre Atatürk 29 Ekim 1907 tarihinde Rizorta Locası`na üye oluyor. (belge Atatürk albümüzde mevcut)
Yazar ayrıca, Atatürk`ün 1913 yılında da Veritas Locası`na üye olduğunu belirtiyor. (Atatürk ve Masonluk, Tamer Ayan, sf. 117)
Tamer Ayan, çok tartışılacak kitabında şu iddialara yer veriyor:`Genelde dünyada, özelde Türkiye`de herkes bu konuyu merak eder: Atatürk acaba Mason muydu? Elbette`Hem de Şevket Süreyya Aydemir`in tanımlamasıyla `o bir cilacı değil yontmacıydı`(sf. 69)Kitapta ayrıca Sabetaycı aileden gelen Necip Fazlı`nın Atatürk ile `Rizorta Locası`nda tanıştığı ve Atatürk`e maddi ve manevi yardımda bulunduğu da iddia ediliyor.

ATATÜRK hakkında yazılan bu kitapalrdan bir tanesinde de ATATÜRK Locaları kapattırmadı biz kapatma kararı aldık ,şeklinde açıklamalar yapan mason locaları gerek üyeleri gerek resmi siteleri gerek ustadları hep aynı uslup üzerinde mütabıklardır.Ancak kendi dergilerinde yayınladıkları SARI DEV ortadan kaldırılacaktır ifadesi herşeyi açığa çıkarmıştır.Rusya MOSKOVADA bir mason toplantısında
'' SARI DEV KATi SURETLE ORTADAN KALDIRILACAKTIR'' lafzı geçmiş olup bu metin masonların aylık dergilerinde yayınlanmış ADETA Masonların gözüne sokulmuştur.MOSKOVADAKi MASON TOPLANTISINA TÜRKiYEDEN KATILAN iSiM ATATÜRK'ün DOKTORU MiM KEMAL ÖKEDiR.iŞTE bizi kapatanın sonu diyerek güç göstermişler, üyelerine sonsuz güven verici güç gösterici tavırlarıyla boy göstermişlerdir.

MASONLAR 2'ye ayrılırlar ;


1- Şeytanı mübah sayıp Ona hizmet etmeyi TANRIYA hizmet etmekle eş görenlerle


2-Onun kovulmuş lanetlik bir varlık olduğunu ancak inkar edilemeyeceğini savunanlar.


Bu 2 zıd kutubun acaba hangi kollarındanlar.

Bekir COŞKUN acaba Sözcüye geçerken   bu bağlantıları bilirmiydi ? Bilmemesi imkansız.Kuşkusuz cumhuriyettede vardır buna benzer şeyler.

Sonu itibariyle Mason localarını kapattıran ATATÜRK'e masondu oda diyerek gizliden bu  bilgiyi insanlar arasında yaymaya çalışanların kurumlarında bulunan kişiler olarak,

ATATÜRK MASKESiYLE dolaştıkları izlenimini verdikleri görülüyor.


Umarız bunu açık seçik bir dille açıklarlar ve ciddi bir biçimde anlatırlar.Bizlerde bu şüpheden tatmin olmuş bir biçimde kurtulmuş oluruz. . . . . . .




ATATÜRK mason loasına üye olmamıştır onlarla konuşmayı denemiştir.Masonluğun ne olduğunu anlamak istemesi gayet doğal bir şeydir.Amaçları nedir hedefleri nedir ne yaparlar inanç yollarındaki fark nedir.

Bunları tek tek sorgulamış ve cevaplanmasını sağlamıştır.KENDiSiNE 33.dereceden MASONLUĞU Direk teklif etmişlerdir.

Yıllar sürecek bir yolun sonu olan 33.DERECELiK bir anda neden ona verilmiştir.

ÇüNKÜ MASONLAR Ondaki derin ilmi derinliği anlamışlar sorduğu soruların derinliğinden onun dahliğini farketmişlerdir.Bu sebeptende koşulsuz sorgusuz 33.dereceyi teklif etmişlerdir.

ATATÜRK'ün BU DERiNLiĞi ise Hiç şüphesiz ki BEKTAŞi OLMASI SEBEBiYLE ve MÜKEMMEL MEVLEVi uslubu ve terbiyesi ile yıllarca vardığı ilmi derinlikteki EHLiBEYT ÖĞRETiSi'nin sırri feyzinde saklıdır.

iDAMDAN ARANDIĞI YILLARDA HATAYDA ŞEYH ES SALiH EL ALi ADLI NUSAYRi EVLiYASI'nın YANINDA onun himayesi altında kalıp onunla birlikte günlerini geçirmeside ALLAH'ın Bir lütfu ve hikmetidir.

Masonların 33.dereceyi direk teklif etmelerinde ŞEYH ES SALiH EL ALi'den aldığı en üst öğreti vardır.Çünkü ATATÜRK'ün üst düzey sevyedeki ilmi derinliğini sorduğu sorulardan anlamak hiçte zor değildir.

BU ZAT MATHMA Gandi ile de görüşüyordu.SALiH EL ALi ile bunca zaman beraber olupta aralarında dini bir konunun geçmemesi mümkün mü?ELBETTEKi hayır o evliya ki ona EHLiBEYTTE o güne dek ne bektaşilikle nede mevlevilikle ögrenemediği ne varsa ki ;''Çünki hep okul ya da görevde geçen hayatı buna izin vermemişti.'' bu NUSAYRi evliyasından teker teker öğrendi öğretinin zirvesine çıktı ki;ATATÜRK'ün NE ASKERiYEDE NEDE DEVLET ARŞivinde bulunmayan  

KAYIT DIŞI GEL GiTLERi VARDIR.Sürekli olarak hataya adanaya iskenderuna gelip hemen geri döndüğü çoktur.Mersin ziyaretleri tarsus gezileri çoktur.

Ancak bugün bu yerlere gelişleri sadece harp esnasındaymış gibi görünüyor.Çünkü hepsi kayıt dışı gelişler.


NUSAYRI EVLiYASI ŞEYH ES SALiH EL ALi  himayesinde iken arakdaşlarıyla şifreli telgraflaşıyordu...Tüm herşeyden sonra ;

DiKKAT EDiN Sanki ATATÜRK herşeyi ezbere biliyormuşçasına bir anda herşeye girişti kollarını sıvadı.

HARP Bitmişti sıra ilimde idi.Önceden herşeyi düşünmüş biliyormuşçasına.

MU UYGARLIĞININ DERINLIKLERINE Girmye ve TÜRK tarihini bulmaya soyundu.
Harf devrimini yaptı.

HACI BEKTAŞI VELiNiN TÜRBESiNE Gidip orda 1 GECE UYUDU.!!!!

Daha sonra devrimlerini ve inkılaplarını sırasıyla yapmaya başladı.Kuranın araştırılması gerektiğini çok rahat bir biçimde söylüyorduki ŞEYH ES SALiH EL ALi ile konuşmalarında yaratılışın ilk zamanından kalu bela denilen ruhlar aleminden bugüne dek ki insan oğlunun geçirdiği tüm safhaları anlatmıştı.


Böylece ATATÜRK'ün belleği iyice açılmış günlerce bu konularla aşır neşir olan Mustafa Kemal günü vakti zamanı saati geldiğinde tüm bu ilmi konuların çözümü için icraatlara başlamış ne yapılacağını nasıl yapılacağınıda kolay bir biçimde çözümleriyle birlikte sunmuştur.

RiCAL DEDiĞiMiZ kutupların GÖK EHLi'nin her daim


ALLAH'ın hizmetinde olduğunu her ilim ehli 

bilir.ATATÜRK ilimde ve sırrı derinlikte artık öyle bir 

raddeye gelmiştiki RiCALLE BAĞLANTI kurabiliyor 

onlardan haber alabiliyordu.

Gizlenen Vasiyetinde bu konuya kendiside 


değinmiştir.



irfan ŞAHOĞLU

1881-38(*_*)_Bitmeyen^Başlangıç--Unknown

Zamanın yeniliklerine ayak uydurmayı kafirlik sayanların bu ZANNI islamı kafirlere esir etmek istemek değildirde nedir?HER SARIKLIYI HOCA SANMAYIN HOCA OLMAK SARIKLA DEGIL BEYiNLEDiR...M.K.ATATÜRK.
«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt