Sevgili ANKA TURK okuyucuları,
Yalçın Küçük hocamızın bu açıklamalarını dikkatle okumanızı ve şu an itibariyle gündem de yapılmaya çalışılan 2 savaş arası taktiklerini öğrenmenizi önemli rica ediyorum.
Durum sanıldığından daha derin ve daha ciddi.Gündemdeki ses tapelerini hipnozlu maymun gibi mileti ekrana kitleyerek yeni ses kayıt deşifresi var mı acaba diyerek illizyona tabi tutuyorlar.
Bu bir dikkat beyin gücünün farklı bir yöne yoğunlaşmasını asıl ana tebayı unutturma operasyonudur.ABD, AKP bizi kandırdı sözünü dikkate alınız.
Ne için kandırdı seni yoksa herşey birer senaryo mu ? Ukraynada KIRIM TÜRKLERiNE yönelik katliam emrini kimler verdi kim bunca yıldan sonra bu terörü tetikledi.Aslen ukrayna da halk ile hükümet arasında bir sorun yok.Bu Sorunu TÜRKLERE karşı kim icad etti....
Erdoğan ABD'den aldığı 150 katrilyondan fazla parayı Türkiyede HALK BANKASINDA aklayıp kayıt dışı iken kayıtlı hale getirdi.Böylece dolar altın fırladı.Bu paraların transferlerinde REZA ZARRAB gibi isimler aracı durumundaydılar. . .Yeraltı elementleri kime ne amaçla satıldı.
Kırmızı civa ATOM bombasından 4 kat daha güçlü patlama gücüne sahip bir element ; GR mı -> 200.000 euro bu elementi Türkiyeden dışarıya çıkaran kimdi.2 UÇAKTA altın vardı güya yakıt takviyesi için hava alanındaydı, içinde taşıdığı altın neyin nesiydi.
Contorium elementi'nin zerresi bir binayı aydınlatacak güçte.Bu element Boğazda bol miktarda var.3.boğaz köprüsü bu elementi JAPONLARIN çıkartması için hazırlanan bir projemiydi ? Neden kazı işlemleri TÜRK Bir firmaya verilmedi.
Sorgulayın sorun ANKA
TURK sorguya devam edecek . . .
Yalçın KÜÇÜK K
İŞTE YILAN
Kutsal kitaplardan alıyoruz; İncil’de Aziz John’un vahiyinde buluyoruz, “Müthiş Ejderha” dünyaya atıldı, “yıllanmış yılan”, Şeytan ya da İblis de diyorlar, “deceiveth the whole world”, bütün dünyayı kandırandır; bu, cehepe deccal’i için pek doğrudur. Ve, upon his heads the name of blasphemy, deccal kutsal olanların hepsine yalnızca küfürdür. 27 Mayıs’a küfreden, Tunceli bahanesi ile Atatürk’e küfreden, II. Dünya savaşı bahane, İsmet Paşa’ya küfrden odur. Ve bütün dünyayı kandırır ve kandıramadığı bir tek Yalçın Küçük’tür. Yıllardır “işte bu yılan” diyorum, ve nasıl diyorum bilmiyorum. Ancak demek işimdir, bunu biliyorum ve ihmal etmiyorum.
TAHRİFAT
Kuran’ın Gök’ten indiği ortodoks müslümanların bir kabulüdür ve bu kabule saygı duymak yerindedir. “İndi”, güzel ancak sözcüklerin pek çoğu hem dünyevi, hem de yabancıdırlar; “deccal” de öyle, Syriac kökenli ve aslı deggala’dır. Çoktular, Arami ve İbrani önde gelen kaynak oluyorlar; yalnız, Richard Bell, Hıristiyan Çevre’de “The Origin of Islam” çalışmasında, London 1925, Muhammad always gives his own stamp or twist to everything, Peygamber’in aldığı bütün sözcükleri büktüğünü ve damgasını vurduğunu not ediyor ki, bunu önemli bir tespit saymak durumundayız. Yalnız, Arami kelime furkan’a, “faruk” ile yetinemiyoruz, ne damga vurduğunu çözemiyoruz. Bir “bilmece” sayılıyor; “salvation” anlamı etrafında dönüp duruyoruz. Öte yandan, ortodoks islami alimler ise böyle yapmıyorlar, ya üstünü örtüyorlar ya da tahrif ediyorlar. Diyanet baştadır.
