DiiKKKAT BU KAYNAKLAR EHLiBEYT
iMAMLARINDAN ELE GEÇEN KAYNAKLAR DEGiL
HEPSi EHLi SÜNNET KAYNAGIDIR...
Bilhassa imam gazalinin eserlerinden günümüze ulaşıpta BAZI HOCALARCA DEGiŞTiRiLiP KIRPILIP ÖNÜMÜZE KONULAN Kitaplardan değildir.iMAM GAZALiNiN ORJiNAL ARAPÇA KiTABINI BULAN MELTEM TV CANLI YAYINDA DiYANETi REZiL ETMiŞTiR iNŞALLAH O PROGRAMI BULURSAM VIDEOSUNU KOYUCAM..GAZALi ALENEN YAZMIŞ
MEN KÜNTÜ MEVLA VE ALiYÜN MEVLA
BEN Kimin mevlası isem ALide onun mevlasıdır...Cümlesi alenen yazılıdır gazalinin eserlerinde ve birçok gerçekle birlikte.
Gazalinin 7 eseri vardır 4 ESERini bilir herkes geri kalan 3 eseri yok güya kayıp hayır O 3 ESER EHLiBEYTLE ALAKALI Digerleri ise ilmi kimyayı saadet sırrul alemin yani ahireti anlattıgı şifa ilmini anlattıgı eserler Din ve yolu anlattıgı 3 eseri yoktur Söylemez DIYANET O ESERLER EHLINBEYTLE ALAKALIDIR.
SÜNNiLERiN HADiSLRiYLE SÜNNiLERi VE TÜM MESHEPLERi CÜRÜTEN ANALiZLER
SÜNNiLERiN HADiSLRiYLE SÜNNiLERi VE TÜM MESHEPLERi CÜRÜTEN ANALiZLER
BENDEN SONRA KiM iMAM KiSVESiNE BÜRÜNÜRSE BENDEN DEGiLDiR
HZ MUHAMMED S.a.a.v
Ahmed
Bican, Envarul Aşikin eserinde Peygamberden (s.a.v.) der: “Ali ve
muritleri cennetin sahipleridir.” Bin Abbas'tan Peygamber (s.a.v.)
“Allah-u taala Hz. Ali'yi sancak olarak kurmuştur. İnsanlar arasında
Ali'yi bilen mümin, inkar eden kafirdir. Ona istihza eden haktan sapmış,
onun benzeri var diyen şirk koşmuş olur. Ali'nin veliliğini bilen,
imanla müjdelenir. Düşmanlığı ile gelen cehennemle müjdelenir. Ya Ali
sen dünya ve ahirette Allah'ın kurduğu sancaksın. Allah'ın sıratül
müstakimisin.” Yani doğru yolusun. “Ya Ali bize Ehl-i Beyt olarak kin,
düşmanlık ve kasıt düzenleyen Allah-u teala onları yahudi olarak
yaratır. İslamiyeti kabul edilmez, günahları da af edilmez.”
Yine
El Kanduzi, Yenebuil Muvedde adlı eserinde Aişe'den rivayet edilmiştir;
“Peygamber (s.a.v.) der; Benden sonra Ali'ye hilafet için karşı koyan
kafirdir.”
İmam-ı
Gazali, Menakıb kitabında (Ebu Zerril Gaffari'den) “Peygamber efendimiz
(s.a.v.) der: Benden sonra Ali'nin karşısına halife adayı dikilen
kafirdir.”
Yine
İmam-ı Gazali, Sırr-ul Alemin eserinde Bin Abbas'a dayalı der:
“Peygamber efendimiz (s.a.v.); Benden sonra karanlık bir zulüm fitnesi
doğacak, ondan kurtulmak ancak El İrvetül Vüska'ya bağlı olan
kurtulabilir” diye buyurmuştur. Peygamber efendimizde sorarlar; “Ya
Resulallah El İrvatül Vüska kimlerdir?” Der; “Ali ve gelecek 12 imam
olan torunlarımdır” diye buyurmuştur. Kurtuluş yolu Ehl-i Beyt yoludur.
Bu yoldan giden cennete nail olur.
Ahmet
Bican, Envar-ul Aşıkın kitabında Peygamber efendimizin dilinden (Sa'd
bin Vakkas’a dayalı) “Resulallah der; Her kim arz ederse Adem’i ilmi
ile, Şit'i yürek yumuşaklığıyla, İdris’in göğe çıkışı ile, Nuh'u
duasıyla, İbrahim Halilullah’ı cömertliği ile, Musa'yı cüppesi ile,
Davud'u hilafetiyle, İsa'yı dünyadan vazgeçmesi ile, Zekeriya'yı ilahi
şehadeti ile, Yahya'yı büyüklüğü ile hepsine bakmak isteyen Hz. Ali'nin
yüzüne baksın.” demiştir. Hadisin mealinden anlaşılan Hz. Ali yüce
sıfata haiz olmuştur. Kanıtı Hz. Ali her sıfata bürünür ve
peygamberlerin mursilidir. Hutbesinde buyurmuştur.
Yine
Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimiz Hz. Ali ile ilgili söylemiş olduğu
büyük hadis ve delillerle yüceliğini belirtmiş oluyor. Hz. Ali yücelerin
yücesi, mü'minlerin mü'mini, ledün ilmine sahip, her fetvaya cevap
vermesi büyük fazilettir. Sahifetül Ebrar kitabında Hz. Peygamber
efendimiz; “Ali, hakla nerede olursa, Ali oradadır. Ya rabbi hak nerede
ise Ali ile beraber olsun” diye buyurmuştur. Aynı kitabın 23.
sahifesinde Hz. Ali'ye annesi hamile iken ana rahminde gerinmesi ve
annesini Put'a tapmaktan menetmesi büyük bir mucizedir.
SÜNNi KAYNAKLARLA DEVAM EDiYOR
İmam Cevad a.s'ın dilinden Ömer ve Ebubekir
not: Sonuna kadar dikkatlice okumanızı tavsiye ediyorum.
Me'mun,
kızını İmam Cevvâd ile evlendirdikten sonra; Me'mun, İmam, Yahya ve
birçok kişinin bulunduğu bir toplantıda Yahya, İmam Cevvâd (as)'a dedi
ki: Rivayet edilir ki: Bir gün Cebrail, peygamber (saa)'in huzuruna
gelerek: Ya Muhammed! dedi. Allah size selamını iletiyor ve: "Ben Ebu
Bekir'den razıyım, ona sor; o da benden razı mı?" buyuruyor. Bu konuda
sizin görüşünüz nedir?
İmam
(as) buyurdu ki: "Ben Ebu Bekir'in faziletini inkar etmiyorum, ama bu
haberi rivayet eden, peygamber (saa)'in Veda haccındaki şu: "Benim adıma
yalan söyleyenler çoğalmış, benden sonra da çok olacaklardır. Bu
durumda bana istinaden size bir hadis anlatıldığında Allah'ın kitabı ve
sünnetimle karşılaştırın; Allah'ın kitabı ve sünnetine uygun olanı alın,
Allah'ın kitabı ve sünnetime uymayanı / ters olanı bırakın" buyurduğunu
da unutmamalıdır. (Ebu Bekir'in hakkında olan) Bu rivayet Allah'ın
kitabına uymuyor, çünkü Allah: "Biz insanı yarattık ve içinde ne
taşıdığını (düşündüğünü) biliriz ve biz ona şah damarından daha yakınız
(Kaf 16)" buyurmaktadır. Ebu Bekir'in razı olup olmadığını Allah
bilmiyor mu ki, peygamberden sorsun? Bu aklen mümkün değildir.
Yahya: Rivayet edilir ki: "Ebu Bekir ve Ömer yeryüzünde, gökte Cebrail gibidirler."
İmam:
"Bu hadise de dikkat etmek gerekiyor. Çünkü Cebrail ve Mikail Allah
dergahına yakın (mukarreb) iki melektirler, o ikisi hiçbir şekilde günah
işlememişlerdir. Allah'ın itaatinden bir an bile çıkmamışlardır. Ama
Ebu Bekir ve Ömer müşrik idiler, İslam ortaya çıktıktan sonra müslüman
olduysular da hayatlarının çoğunu şirk ve putperestlikte
gieçirmişlerdir. Buna göre peygamber (saa)'in, o ikisini Mikail ve
Cebrail'e benzetmesi mümkün değildir.
Yahya: aynı şekilde; "Ebu Bekir ve Ömer'in Cennet yaşlılarının efendisi oldukları" rivayet edilmektedir. Bu konuda ne dersiniz?
İmam:
Bu rivayetin doğru olması da mümkün değildir. Çünkü cennet ehlinin
tamamı gençtir, içlerinde yaşlı bulunmayacaktır (-ki Ebu ve Ömer onların
efendisi olsun). Bu rivayet Emeviler tarafından peygamber (saa)'in:
"Hasan ve Hüseyin Cennet gençlerinin efendileridir" buyruğuna karşı
uydurulmuştur.
Yahya: Rivayet edildiğine göre: "Ömer bin Hattab, Cennet ehlinin lambasıdır."
İmam:
Bu da mümkün değil, çünkü; Allah'ın yakın melekleri, Adem, Muhammed,
Allah'ın diğer elçileri ve peygamberleri cennette bulundukları halde
nurlarıyla cenneti aydınlatmayacaklardır da cennet, Ömer'in nuruyla mı
aydınlanacaktır?
Yahya: Rivayet ediliyor ki: "Sekine" Ömer'in diliyle konuşmaktadır. (Ömer ne söylerse melek tarafından söylüyor.)
İmam:
Ben Ömer'in faziletini inkar etmiyorum ancak, Ebu Bekir Ömer'den daha
faziletli olduğu halde mimberde: "Beni yoldan çıkaran bir şeytanım
vardır, ne zaman doğru yoldan çıktığımı görürseniz, beni doğru yola
döndürün" demekteydi.
Yahya:
Rivayet edilmiştir ki, peygamber (saa) şöyle buyuruyordu: "Eğer ben
peygamber olarak seçilmeseydim, kesin olarak Ömer seçilirdi."
İmam:
Allah'ın kitabı bu hadisten daha doğrudur. Allah kitabında:
"...Peygamberlerden ahit (söz) aldığımızı hatırla ve senden, Nuh'dan..."
(Ahzab 7) buyurmaktadır. Bu ayetten açıkça anlaşılmaktadır ki, Allah,
peygamberleriyle sözleşmiştir. Bu durumda Allah'ın sözünü değiştirmesi
nasıl mümkün olabilir, peygamberlerden hiç birisi bir göz açıp kapama
süresi kadar bile Allah'a ortak koşmamıştır. Ömrünün büyük bölümünü
Allah'a ortak koşmakla geçiren bir kimseyi Allah onu nasıl peygamber
olarak seçebilir? Yine peygamber (saa) buyuruyor ki: "Adem, ruh ile
beden arasındayken (yani daha tam olarak yaratılmamışken) ben peygamber
oldum."
Yahya:
Yine peygamber (saa)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: "Ne zaman
vahiy kesilse (gecikirse) Hattab (Ömer'in babası) ailesine indiğini
sanırdım. Yani peygamberliğin benden onlara geçtiğini sanırdım.
İmam:
Bu da mümkün değildir, çünkü peygamber (saa)'in, peygamberliğinde kuşku
duyması imkansızdır. Allah buyuruyor ki: "Allah, meleklerden ve aynı
şekilde insanlardan elçiler seçmektedir." (Hac 75) (Buna göre Allah'ın
seçimiyle, artık peygamberin peygamberliğinde kuşku duymasına imkan
kalmaz.)
Yahya: Peygamber (saa) buyuruyor ki: "Eğer azap nazil olsaydı, Ömer'den başka kimse kurtulamazdı."
İmam:
Bu da imkansızdır, çünkü Allah İslam peygamberine buyuruyor ki: "Sen
onların arasında olduğun sürece Allah onlara azap etmez, yine istiğfar
ettikleri sürece Allah kendilerine azap etmez." (Enfal 33)
Böylece, peygamber halkın arasında bulunduğu sürece ve müslümanlar istiğfar ettikleri sürece Allah onlara azap vermez.
Kaynaklar:
1. et-Tıbrısi "el-İhticac" C.2, S.245-249
2. S.Ali Ekber Kureşi "Hanedan-ı Vahy" S.644-647
3. Es-Seyyid Abdürrezzak Mukerrem "Niğahi Güzere ber Zindeganiyi İmam Cevvâd" S.97-100
4. es-Seyyid Hüseyni el-Kazvini “Mevsuât el-İmam’ül Cevvad” C.2, S.403-405 H.1419
5. es-Seyyid Mehdi el-Hicazi “Dürer’ül Ahbar” S.373-377 /
6. eş-Şeyh Abdullah el-Hasan “Munazarat Fil Akaid” C.1, S.126-134
7. el-Meclisi "Bihar'ül Envar" C.50, S.80-85
8. el-Hac Hüseyin eş-Şakiri “el-İmam Muhammed’ül Cevvad” S.262-263
9. Mehdi Pişvai "İmamların Hayatı" S.379-381